Mor elbiseli kadın...
Belinde beyaz ince bir kemer,
Gümüş pullarla işli elbisesi,
Ayağında gayri ihtiyari bir terlik,
Başında da mor bir yazma...
Gözleri ela irice,
Sürmeli hem de...
Ben yaşlarda gösteriyor yüzü,
Ama daha yirmi beşinde...
Kalbi tertemiz yüzü gibi...
Hayata bakışı samimi...
Her birimiz gibi, olmak istediği yerde değil tam olarak...
Haddinden fazla zeki...
Bir çadırda üç çocuğuyla beraber...
Dördüncüsü artık oğlumun yanında...
En son gördüğümde gülüştük birbirimize,
Meleklerimiz hayattaydı o zaman,
Nefes aldıklarını bilmek bile rahatlatıyordu çünkü...
Bilemezdik birbirimize son gülüşümüz olduğunu...
Yüzünü hep öyle hatırlıyorum kader arkadaşım
Sen Urfadan ben Trakyadan
Yerlerimiz ayrı ama kaderimiz aynı...
Beni yalnızca sen anlarsın seni de ben...
Bu acıyla ömür boyu yaşamak
Ve alışmak öğrenmemiz gereken...
BURCU POŞPOŞ DEMİRHAT
2 yorum:
Hüzünlü ve güzel bir anlatım. Duygulandım ve çok etkilendim. Yaşananları, duyguları, kısa ve öz çok güzel anlattığı için kutlarım kardeşimizi. Melek Rakunt
21 Nisan 2013 13:34
etkileyici :)
Yorum Gönder