Kimseye güvenmiyordu artık. Nasıl güvenebilirdi ; o kadar çok darbe yemişti ki. Her güvendiğinde yanıldığını geç de olsa anlamıştı. Hayatı boyunca her işini kendisi yapmış hiç kimseden destek görmemişti. Çok sık yardım istemezdi zaten ama kırk yılda bir oldu ya birinden birşey istese onda da hayal kırıklığına uğrar ; pişman olurdu. Yalnız mıydı ? Hayır değildi. Üstelik etrafı çok kalabalıktı. Ama bu kalabalığın içinde kendini yalnız hissediyordu. En kötüsü de bu diyordu kendi kendine. Bu kadar kalabalık içinde yalnız olmak.
Zaman zaman içi coşuyordu birilerine güvenmek istiyordu. "Yok ya insanlar o kadar da acımasız değil . Mutlaka güvenebileceğim birileri vardır. Bende bazen çok abartıyorum canım" diyordu ve hatta kızıyordu kendisine.
Yine böyle içinin coştuğu bir zamanda tanıştı onunla. Bu sefer farklı olacağını hissediyordu yanılmayacaktı. O da artık güvenebilecekti. İlk başlarda herşey çok güzeldi rahatlamıştı.Çok da mutluydu. Gözü arkada kalmıyordu ; çünkü hayatın yükünü paylaşabileceği birini bulmuştu. Kendisinin yetişemeyeceği yerlerde yardım isteyebilecekti. İstedi de...
Yardım görünce önce şaşırdı. "Rüyada mıyım , acaba ?" diye düşündü.Bu gerçek olamaz diyordu kendi kendine. Sonra sevindi ve çok sorgulamadı. Başını koyabilecek bir omuz bulmuştu. Düşerse eğer onu ellerinden tutacak ve hiç bırakmayacaktı. Bu da ona yeterdi.
Mutluluktan havalarda uçuyordu. Seviyor ve seviliyordu. En önemlisi güveniyordu. Tarifi yoktu bu duygunun. Çünkü , onun için kayıtsız şartsız birine güvenmek ; seni tutacağını bildiğin için gözünü kapatarak kendini boşluğa bırakmak gibiydi. İstediği güven işte böyleydi. Artık bulmuştu ve bu yüzden çok mutluydu.
Ama uzun sürmeyecekti ve o , bunu bilmiyordu. Gözü hiçbir şeyi ve hiç kimseyi görmüyordu. Mutluluk sarhoşuydu ve ayakları yere basmıyordu. Taa ki o güne kadar. En çok ihtiyacı olduğu bir zamanda onu yüzüstü bırakmış ve arkasına bile bakmadan çekip gitmişti. Gözlerini kapatıp kendini boşluğa bırakacak kadar güvendi ve düştü. Hem de çok yüksekten sert bir şekilde düştü. Güvendiği kişi onu tutmamıştı.
Toparlanması çok uzun sürdü. İyileşmişti ama hala kapanmayan yaraları vardı kalbinde. Kapanmayacaktı da. Artık iflah olmaz bir güvensizdi ve tedavisi de yoktu. Hayatla mücadeleye tek başına devam etti. Güçlü olmak zorundaydı. Oldu da...
Ama içi acıyordu hala. Yaraları ise sadece yalnızken ağladığında kanıyordu artık..
Sevgilerimle ,
Funda Dikmen
1 yorum:
Ben ve Güven...ikimiz çok iyi anlaşırız..herkese karşı kayıtsız şartsız güvenirim mesela..iyimi kötümü yapıyorum bilmem ama güvene güveniyorum.
Yorum Gönder